Konusu:
Ahmed Mithat Efendi, Henüz On Yedi Yaşında ismindeki romanında Ahmed Efendi ile arkadaşı Hulusi Efendi'nin izlemiş oldukları bir oyundan sonra zaruri olarak gittikleri bir umumhanede tanıştıkları Kilyopi'nin başından geçenleri anlatmakta. Bu zaruriyet, o geç vakitte kalacak başka yer bulamamaklarından kaynaklanmaktadır. Ahmed Efendi, bu ilk geceden sonra sıklıkla ziyaret ettiği ve sadece hikayesini dinlemekle yetindiği Kilyopi adına oldukça üzüntü duyup, onu içinde bulunduğu bataklıktan kurtulmak için elinden geleni yapmaya çalışır.
Yorumum:
Ahmed Mithat Efendi yazmış olduğu eserlerle halkı eğitmeyi amaçladığı için, eserlerinde doğu ile batıyı kıyaslayarak batının ahlak bakımından doğudan daha geride olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca eserlerinde bir çok ansiklopedik bilgiyi de okuyucuya sunar. Henüz On Yedi Yaşında isimli romanında, umumhanedeki Kilyopi'nin yaşadıklarını ustaca anlatır. Bu eserle devrin umumhanelerindeki yaşam hakkında da bilgi verir.
Değerlendirme puanım: 5.5 (10 üzerinden)
Kitap hakkında akademik bir inceleme için burayı tıklayabilirsiniz.
Künyesi:
Henüz On Yedi Yaşında
Bordo Siyah Yayınları
İstanbul, 2005
Kitabın biçimi:
334 sayfa
Boyut: 11x21 cm
Kağıt: 2. hamur
Kitap kapağının içeriğini yansıttığını ve dikkat çekici olduğunu söyleyebilirim. Kitap boyutu standart alışılagelmiş kitaplardan daha uzun ve daha dar olmasına rağmen, sayfa boşlukları kitabın okunmasını kolaylaştırmakta.
Arka kapak yazısı:
Henüz On Yedi Yaşında, Ahmed Mithat Efendi'nin Doğalcılığa yöneldiği romanıdır: kahramanı Kalyopi'nin başından geçenleri anlatırken dönemindeki Beyoğlu'nun fuhuş dünyasını da, gerçekçi ve doğalcı bir anlatımla gözler önüne serer; bir kızın fuhuşa sürüklenmesinin nedenlerini araştırır ve nasıl kurtulacağı konusunda, ahlakçı bir gözle öneriler getirir. Peki, Kalyopi düştüğü fuhuş batağından nasıl kurtulacaktır?
Henüz On Yedi Yaşında: Ahmed Mithat Efendi'nin gerçekçilikle duygusallığı harmanladığı romanı.
Yazar hakkında:
Devrinin büyük gazetecisi. İkinci Abdülhamid Han zamanında yazdığı romanlar ve yazılarla ün kazanmıştır. Ahmed Mithat Efendi 1844 yılında İstanbul’un Tophane semtinde doğdu. Babasını 5-6 yaşlarındayken kaybetti. Çocukluğu ve gençliği sıkıntılar içinde geçti. Bir ara Mısır Çarşısında aktar çıraklığı da yapan Ahmed Mithat Efendi, Taşhane’deki Sıbyan Mektebinde ve bir müddet de Rüşdiyede okudu. Rüşdiyeyi Niş’te tamamladı.
Ağabeyi ile Tuna vilayetine gelen Ahmed Mithat Efendi, Rusçuk’ta Vilayet Tercüme Dairesine girdi. Bu görevindeyken kendi gayreti ile Fransızca öğrendi. Midhat Paşa tarafından vilayette çıkarılan Tuna Gazetesinin başyazarlığına getirildi. Bu gazetede kendini yetiştiren Ahmed Mithat Efendi, Irak’ta bulunduğu sırada da Zevra Gazetesini kurdu. Bu gazetede iki yıl çalıştı.
İstanbul’a döndükten sonra Ceride-i Askeriyye Gazetesinin başyazarlığını yaptı. Bir yandan evinde kurduğu matbaasında bastığı Dağarcık adlı dergide yazılarını yayınlamaktaydı. Bu dergide çıkan bir yazısından dolayı Namık Kemal ve Ebüzziya Tevfik ile birlikte Rodos’a gönderildi. 1876 yılında İstanbul’a dönen Ahmed Mithat tekrar gazeteciliğe başladı.
Üss-i İnkılab adlı eseri ile Sultan İkinci Abdülhamid Hanın takdirlerini kazandı ve Matbaa-i Amirenin ve Takvim-i Vekayi Gazetesinin müdürlüklerine getirildi. Ona en büyük ün sağlayan çalışması 1878 yılında yayınlamaya başladığı Tercüman-ı Hakikat Gazetesidir.
1888’de Stockholm’de toplanan şarkiyatçılar kongresinde Türkiye’yi temsil etti. Bu görev dolayısıyla gittiği Avrupa’da üç ay kadar kalarak Avrupa’yı dolaştı. Görüp incelediklerini Avrupa’da bir Cevelan adındaki kitabında anlatmıştır.
1908 yılında İstanbul Darülfünunu Tarih Muallimliğine tayin edildi. Burada bir süre pedagoji okuttu. Tekrar yazı yazmak istediyse de, zamanın değişmesine ayak uyduramadığından yazamadı. 28 Aralık 1912’de nöbetçi olduğu okulda kalp sektesinden öldü.
Ahmed Mithat Efendinin yazıları belli bir alan içinde kalmamıştır. Nesir çeşitleri olan hikaye, roman, seyahat, hatıra ve tiyatro dallarında bir çok yazı yazmış ve eserler vermiştir. Ayrıca tarih, felsefe, din, biyoloji, coğrafya, astronomi, fizik, iktisat alanında da bir çok eser ve tercümeleri vardır. Edebiyatımıza iki yüze yakın eser kazandırmıştır.
İlk roman ve hikaye yazarlarımızdan olan Ahmed Mithat Efendi, bu iki tür arasında pek ayrılık gözetmemiştir. Aynı zamanda halk romancısı olarak da isim yapan Ahmed Mithat, İlkokul seviyesindeki bir çoğunluğa hitab etmiştir. Romanlarını, ilgi çekici, ders verici ve eğlendirici özellikte olmasına dikkat ederek yazmış, yer yer kendisini ortaya koyarak öğütler vermiştir. Romanlarında geçen olayları daha çok kendi zamanından seçmiştir. Bununla beraber tarihi ve gelenekle ilgili romanları da vardır.
Eserleri:
Roman:
Hasan Mellah (1874),
Dünyaya İkinci Geliş (1874),
Hüseyin Fellah (1875),
Felatun Beyle Rakım Efendi (1875),
Karı Koca Masalı (1875),
Paris'te Bir Türk (1876),
Süleyman Musli (1978),
Yeryüzünde Bir Melek (1878),
Henüz On Yedi Yaşında (1880),
Karnaval (1880),
Dürdâne Hanım (1881),
Cellat (1883),
Hayret (1884),
Arnavutlar-Solyatlür (1887),
Demir Bey (1887),
Gürcü Kızı (1888),
Müşahedât (1890),
Hayal ve Hakikat (1891),
Taaffüf (1895),
Gönüllü (1896),
Eski Mektuplar (1897),
Jön Türk (1908).
Öykü:
Kıssadan Hisse (1870),
Letâif-i Rivâyet (1871-93),
Durûb-ı Emsâl-i Osmaniye Hikemiyatını Tasvir (1875).
Oyun:
Açıkbaş (1874),
Ahz-i Sâr Yahut Avrupa'nın Eski Medeniyeti (1874),
Hüfem-i Dil (1874),
Zuhur-i Osmaniyan (1877),
Çerkeş Özdenleri (1883),
Eyvah (1884).
İnceleme:
Müntehâbât-ı Tercüman-ı Hakikat (1893),
Mufassal Osmanlı Tarihi (1885),
Volter (1887),
Beşir Fuad (1887),
Avrupa'da Bir Cevelan (1889)
Satın almak için; (5 Ağustos 2012)
Kitapyurdu (3.25 TL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder